palavra atmak Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

palavra atmak deyimi

Palavra Atmak, herhangi bir konuyu abartmak, abartarak söylemek, yalan söylemek, olmayacak şeylerden söz etmek anlamı taşır.

Palavra atanlara palavracı, söyledikleri abartılı ya da yalan, olmamış ama olmuş gibi gösterdikleri şeylere de palavra denir.

Palavra atmak konusunda ün salmış, en bilinen, en uzman kişiler avcılar ve tabi ki unutulmaz Neşeli Günler filmindeki Ziya'dır :)

Örnek: Palavra atmak konusunda Ziya'nın eline kimse su dökemez.

palavra

4325 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

palavra atmak

Palavra Atmak, herhangi bir konuyu abartmak, abartarak söylemek, yalan söylemek, olmayacak şeylerden söz etmek anlamı taşır.

Palavra atanlara palavracı, söyledikleri abartılı ya da yalan, olmamış ama olmuş gibi gösterdikleri şeylere de palavra denir.

Palavra atmak konusunda ün salmış, en bilinen, en uzman kişiler avcılar ve tabi ki unutulmaz Neşeli Günler filmindeki Ziya'dır :)

Örnek: Palavra atmak konusunda Ziya'nın eline kimse su dökemez.

gönlünü eğlendirmek

geçici bir ilgi ve sevgi göstererek hoşça vakit geçirmek.

sözü bağlamak

Konuştuklarını bir sonuca vardırmak, konuşmayı sonuçlandırmak.?Sözü bağlamasına az bir zaman kalmıştı ki bir gürültü koptu.?

dünya başna yıkılmak

büyük bir yıkıma uğrayıp bütün umutlarını ve mutluluğunu yitirmek, örnek: Olayı duyunca dünya başıma yıkıldı sandım.

geçer akçe

herkesçe beğenilen, geçerli olan.

biçim vermek

belli bir biçime girmesini sağlamak, iyi bir biçime koymak, uygun biçimli bir duruma getirmek.

acından ölmek

(1) çok acıkmış olmak. (2) çok yoksul olmak.

boşa gitmek

işe yarar bir sonuca ulaşmamak, hiçbir işe yaramamak, boşuna harcanmak, örnek: Bütün emeklerimiz boşa gitti.

etrafını sarmak

çevresini kuşatmak, örnek: Polis, apartmanın etrafını sarmıştı.

göbek adı

bebeğe, doğumdan hemen sonra ya da göbeği kesilirken kimi zaman konulan, genellikle aile büyüklerinden birinin olan ilk ad, geleneksel ad.

ağrısı tutmak

(1) (gebe kadın için) doğum sancısı başlamak. (2) (birinin) bir yerinde ara sıra beliren ağrı yine belirmek.

altında kalmak

(bir şeyin) karşılık, yanıt verememek, karşılıksız bırakmak. örnek: Bu sözün altında kalan adam, öfkesini çocuğundan çıkardı.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.